Karanlığın bağrında söndü gitti çığlıklar,
Dost diye bağlandığım yalan çıktı neyleyim.
Bir zulme boyun eğmiş bükülmüş başlar,
Kalemler birer birer asi oluyor neyleyim.
Duvarda resimler soluyor vakit geçtikçe,
Kader vuruyor tokadı,aşk şarabı içtikçe.
Tıkıyor kulağını canan seviyorum dedikçe,
Gönül dediğin kabına sığmıyor neyleyim.
Yağmur yağıyor,kar yağıyor yaz günü başıma,
Ak düşüyor hep acımıyor da zaman saçıma,
Düşe kalka geldim nasıl olduysa bu yaşıma,
Zamanı durdurmaya gücüm yetmiyor neyleyim.
Yar kulağına eğilip,aşkı fısıldamıştım,
Dağılan saçlarını ellerimle taramıştım,
Yanımda yokken hayallerimde aramıştım,
Yar dediğim vefasız,halimi sormuyor neyleyim.
Yıllar alıp götürdü,vermiyor mutlulukları,
Acılarım boğuyor,söndürüyor tüm umutları,
Hayallerim bile güzel göstermiyor yarınları,
Gitti uzaklara vefasız dönmüyor neyleyim.
Umut ektim dünya ya,acıları biçiyorum,
Göz yaşlarımın sarhoşuyum,kadeh kadeh içiyorum.
Ne zaman duysam adını kendimden geçiyorum,
Çaldı yıllarımı hayırsız,geri vermiyor neyleyim.
Bir garip aşığım,bilmiyorum baharı kışı,
Yüreğime saplandı bir güzelin kara kaşı,
Şu üç günlük dünya da özler oldum bir düşü,
Kabuslarım uykularımı çaldı gitti neyleyim.
Kinim yok kimseye kendime kızıyorum,
Bu son şiirim şimdi vasiyetimi yazıyorum,
Tek başıma kendime bir mezar kazıyorum,
O vefasız mezarıma toprak atmıyor neyleyim.
Pazar, Ağustos 10, 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder