Pazartesi, Ağustos 04, 2008

Şeyh Şerif Ahmet hayatı


23 Ocak 2007 İslam Mahkemeleri Birliği'n in en meşhur ve en önemli lideri olan Şeyh Ahmet Şerif 07.25.1964 tarihinde başkent Mogadişuya 120 km. uzaklıkta olan köylerin birisinde doğdu. Ailesi sufi bir kabileye mensuptu. Mogadişu'nun 90 km kuzeyindeki...




İslam Mahkemeleri Birliği'n in en meşhur ve en önemli lideri olan Şeyh Ahmet Şerif 07.25.1964 tarihinde başkent Mogadişuya 120 km. uzaklıkta olan köylerin birisinde doğdu. Ailesi sufi bir kabileye mensuptu. Mogadişu'nun 90
km kuzeyindeki Cevher'de ilk ve orta öğrenimini gördükten sonra sufi bir metodu olan genel liseye kaydoldu. Arap dili eğitimi aldığı bu lise Ezher Üniversitesine bağlı idi.

Lise eğitimini tamamladıktan sonra Sudan'a gitti ve Kardufan Üniversitesi'ne kaydoldu. Burada iki sene ders gördükten sonra Trablusdaki Üniversitede eğitimine devam etmek için Libya'ya gitti. 1998 yılında Şeriat ve Kanun Fakültesinden mezun oldu.

2002 yılında Libya'da eğitimini tamamladıktan sonra ailesini ziyaret etmek için ülkesine döndü. Bu yıllarda Somali'yi Salat Hasan yönetmeye çalışıyordu. Şeyh Şerif, kendi aşiretinden savaş emiri olan Muhammed Deyri ile çalıştı. Salad Hasan'a karşı olan Muhammed, Cevher'i kontrolü altında tutmaktaydı. Deyri ile olan beraberlikleri bir çok meseledeki anlaşmazlıklar yüzünden son buldu. Bunun üzerine Şeyh, Mogadişu'ya taşındı. Bir ilkokulda öğretmenlik yapmaya başladı. Bunun yanı sıra geçimini sağlamak için ortakları ile beraber ticari girişimlerde bulundu. Helva dükkanı bu
girişimlerden bir tanesi idi.

Şeyh Şerif'in Hayatındaki Dönüm Noktası ve İslam Mahkemeleri

Şeyh Şerif'in hayatını değiştiren olay 2003 yılında küçük öğrencilerinden birisinin kaçırılması ile gerçekleşti. Kaçıran kişiler savaş emirlerine yakın olan kişilerdi. Serbest bırakma karşılığında, zengin olan bu öğrencinin ailesinden yüksek meblağda fidye talep ettiler. Bu hadiseden sonra Şeyh Şerif, savaş emirlerine karşı mücadele etmeye başladı. Somali
halkının da başarısız yönetim ve kaostan bıkmış olması, Şeyh Ahmed'in işini oldukça kolaylaştırdı.

Bölge halkının emniyetini sağlamak için yakınlarını harekete geçirdi. Halkını, Şer'i Mahkemenin kurulması düşüncesine yönlendirdi. Şer'i Mahkemeler kuruldu ve kendisinin olmadığı bir toplantıda başkanlığa seçildi. Esasında ilk mahkemeler 1991 yılında kuruldu. Ancak bu mahkemeler, Şeyh Şerif dönemine kadar Somali halkının taleplerine yeterli ölçüde cevap verememişti.

Gönüllü üyelerin desteği ile günden güne güçlenen hareket, Şeyh Şerif'in kaçırılan öğrencisi ve daha nicelerini fidye ödemeksizin kurtardı. Mahkeme, daha önceleri durmaksızın devam eden gasp, soygun, talan, suikast gibi suçlarla mücadeleye ve ülkede huzurun sağlanmasına güç yetirebildi. Daha sonraları bu ve bunun gibi mahkemeler birleşerek Mahkemler Birliğini oluşturdu.

Savaş emirlerinin saldırıları sonucunda, Mahkemeler kendisini bir savaşın içerisinde buldu. Şeyh Şerif, bu savaşı başlatmayı planlamadıklarını, savaşa girmeye zorlandıklarını bildirmişti. Bu savaşın neticesinde Mahkemeler, 2006
yılının ortalarında ülkedeki tek hakim güç oldu. İslam Mahkemelerinin, bir anda ülkenin dört bir yanına hakim olmasında Somalilerin güvenini kazanmaları tek ve en önemli etkendir.

Savaşın ardından ülke genelinde af ilan eden Şeyh Ahmet Şerif, savaş emirlerine de şunları söyledi: "Allah'tan ve Somali halkından af dileyin, yaptıklarınızdan dolayı tövbe edin." Bu çağrıya bir çok savaş emiri olumlu yönde cevap vermiş, yaptıklarından dolayı tövbe etmişlerdi. Genel af, tövbe edenler ve daha önce yaptıkları suçlardan vazgeçenler için söz konusu idi.

İslam Mahkemeleri bünyesinde bir çok kesimden insan vardı. Öğretmenler, profesörler, esnaflar, işçiler, öğrenciler güç ve imkanları nispetinde bu hareketi güçlendirdiler. İslam Mahkemelerine bağlı olanlar arasında üniversite mezunu olanların sayısı bir hayli fazla idi.

Şeyh Şerif Ahmed, ülkede devlet sistemini tamamen oluşturduktan sonra, yönetimi halkın seçeceği bir kişiyi devredecekti. Bu anlamda kendileri, geçici hükümet niteliğine sahipti. Bu sistemi oluşturmak için planlarını
hazırlamış hatta tatbike de başlamışlardı. Şura ve uygulama olmak üzere iki meclis oluşturulmuş, uygulama meclisinin başkanlığına da Şeyh Şerif getirilmişti. Etiyopya ve Amerikan işgalinden önce, Somalinin bazı bölgelerinde yerel seçimler devam etmekteydi. Şeyh Şerif'in hedefi ülkeyi yönetmek değil, Somali'de yıllardır devam eden kaosa son verebilmekti.

İslam Mahkemeleri yönetimde kaldığı müddetçe bir çok yersiz iddia ile karşı karşıya kaldı. Özellikle ABD'nin sık sık dillendirdiği iddialardan en önemlisi ' El-kaide ile Mahkemeler arasında yakın ilişki' olduğudur. Şeyh Şerif, bu iddiayı hem sözleri ile hem de fiilleri ile defalarca reddetti. Her iki grup da Kur'an ve Sünnete dayalı bir şer'i düzen kurma fikrinde olsa da uygulamalarda bir çok farklılıkları söz konusudur.

Bir diğer iddia ise geçici hükümetin başkanı Abdullah Yusuf Ahmed'e Beydava'da suikast girişiminde bulunmak. Şeyh ise bu suikast girişiminden 500 yıllık düşmanları olan Etiyopyalıları sorumlu tutmuş, Somali'nin istikrarını, maslahatını istemeyen Amerika gibi devletlerin de bu girişime destek vermiş olabileceklerini, kendileri ile alakalı olarak da şunları dile getirmişti: "İslam Mahkemelerinin yaptıkları gayet açıktır. Şimdiye kadar bu tarz amelleri olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır. Bilindiği gibi Mahkemeler, her ne olursa olsun Hükümetle görüşmelere devam etme arzusundadır." Hiç şüphesiz ki bu iddiaların temel gerekçesi işgale zemin hazırlamak, Somali'yi tekrardan kaoslar ülkesi haline dönüştürmekti.

Şeyh Şerif'e göre, en önemli problemlerden birisi, yabancı kuvvetlerin sözle yada eylemle iç sorunlarına müdahil olmasıdır. Çünkü bu müdahaleler, Somali'nin karmaşık olan sorunlarını daha da çözülmez hale getirmekteydi.

Amerikan siyasetinin herhangi bir fayda teşkil etmeyen yanlışlıklar ve düşmanlıklar üzerine oluşturulduğunu dile getiren Şeyh Şerif, Etiyopya işgalinden 3 ay önce Amerikalı yetkililerle dolaylı yollarla görüştüklerini itiraf etmişti. Bu görüşmelerde aracının hangi ülke ya da kimler olduğu, Amerikalıların İslam Mahkemelerine olan mesajı konusunda ise herhangi bir açıklama yapmamıştı. Amerikalılardan tek talebi ise Somali'nin iç sorunlarına karışmaması idi.

26 Haziran 2006 tarihinde The Gardian gazetesi muhabirinin Mogadişu'dan yazdığı rapora göre Somali halkının %95'i İslam Mahkemelerini destekliyordu. Bu desteğin sırrını soranlara Şeyh Şerif Ahmet şu cevabı vermişti: "Doğru niyet, ciddi ve samimi amel. Bütün bunlar %95'lik desteğin sırrıdır."

Hiç yorum yok: