وَعَنْ عَبْدِ اللّٰهِ يَعْنِي ابْنَ مَسْعُودٍ رَضيَ اللّٰهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: إِنَّ هٰذَا الْقُرْآنَ مَأْدَبَةُ اللّٰهِ فَاقُبَلُوا مَأْدَبَتَهُ مَا اسْتَطَعْتُمْ إِنَّ هٰذَا الْقُرْآنَ حَبْلُ اللّٰهِ وَالنُّورُ الْمُب۪ينُ وَالشِّفَاءُ النَّافِعُ عِصْمَةٌ لِمَنْ تَمَسَّكَ بِه۪ وَنَجَاةٌ لِمَنْ اَتْبَعَهُ لَا يَزِيغُ فَيَسْتَعْتِبَ وَلَا يَعْوِجُ فَيَقُومَ وَلَا تَنْقَض۪ي عَجَائِبَهُ وَلَا یَخْلُقُ مِنْ كَثْرَةِ الرَّدِّ. اُتْلُوهُ فَإِنَّ اللّٰهَ يَأْجُرُكُمْ عَلَى تَلَاوَتِه۪ كُلَّ حَرْفٍ عَشْرَ حَسَنَاتٍ أَمَّا إِنّ۪ي لَا أَقُولُ الۭم ۭحَرْفٌ وَلٰكِنْ أَلِفٌ حَرْفٌ وَلَامٌ حَرْفٌ وَم۪يمٌ حَرْفٌ
رَوَاهُ الْحَاكِمُ مِنْ رِوَايَةِ صَالِحِ بْنِ عُمَرَ عَنْ إِبْرَاه۪يمَ الْهَجَرِيِّ عَنْ أَبِي الْأَحْوَصِ
Abdullah b. Mes’ud (ra) Peygamber (asm)’ın şöyle buyurduğunu rivâayet etmiştir:
“Bu Kur’ân Allah’ın ziyâfet sofrasıdır. Yiyebildiğiniz kadar onun nimetlerinden yiyiniz. Şüphesiz ki bu Kur’ân, Allah’ın ipi, apaçık bir nur ve faydalı bir şifâdır. Kur’ân, kendisine sarılan için koruyucusu, kendisine uyanlar için kurtarıcıdır. Kur’ân’a uyan, doğru yoldan sapmaz ki kınansın, eğrilmez ki, doğrulsun. Kur’ân’ın acâiblikleri, hârikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah, onu okumanın her harfine on ecir verir. Dikkat edin ‘elif, lâm, mîm’ bir harftir demiyorum. Fakat ‘elif’ tek başına bir harf ve ‘lâm’ bir harf ‘mîm’ de bir harftir.”
(Hâkim)
irfanmektebi
Cumartesi, Ağustos 09, 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder