Pazartesi, Ağustos 04, 2008

ASİYİM

Çaresiz isyanlarda buldum umudu,
Karlar düşer dururdu düşlerime.
Çıplak duyguların zamansız mahkumu,
Ben yenilmeden mağlûp oldum.
Hani güneşler doğacaktı her gecenin sabahına,
Kim bilir kaç güneş doğdu,kaç şafak söktü.
Istırap dolu gecelerin sabahında,
Gözlerim yağmur yağmur yaşlar döktü.
Mahpus sevdam,yarınlarım zincirli,
Kapamış yollarımı kader kolları uzun,
Sen uzaktaydın benden hep uzak kaldın.
Hasret koydum adını,yüreğimde hüzün.
Katre katre yükselen çığlıklarım oldu,
Ne duyurabildim kimseye,ne unutabildim.
Yalnızlıkla pençeleşirken seni yaşadım sana ağladım,
Ne uzandı ellerim ellerine,ne sesimi duyurabildim.
Soguk kış gecelerinde çekilmez olur sokaklar,
Karanlığı boğar insanı,kim bilir ne acılar saklar.
Şaşkınlık içinde yazdım kader diye adını,
Üşütmedi beni soğuk,korkum koyduğun yasaklar.
Mahpusluğuma isyanım,uyku yok oldu gözümde.
Ekmekten aştan kesildim yaşamıyorum sanki,
Acı dolu bir hayatın hikayesini okudum,
Acı dolu yarınlarımla bile hayaller kurdum.
Acılarıma yetmedi gücüm,yüreğime hesap sordum.
Bahar mı?...Bilmem yaşamadım hiç,
Çiçeklerin açtığını da görmedim,
Kelebekleri kovalamadım kırlarda.
Kuş cıvıltılarına kapalıydı sanki kulaklarım.
Mevsimleri yalancı yaptı içimdeki korkularım.
Hep bembeyaz sayfalar açtım,
Yine karlar düştü yollarıma,karlar düşmekte.
Biçare gönlüm sevgisiz,umutsuz üşümekte.
Mahpus sevdam bir umut akşamında,
Kadeh kadeh,yudum yudum yarınları içmekte.
Son demini yaşadım hasretin.
Unutmak için yeminler etimde olmadı,
Omuzlarıma çöktü sensizliğin ağır yükü..
Adını hasret yazdım,taşıyacak mecal kalmadı.
Bir lokma ekmeğim bir tutam zehir oldu,
Mutlu hayallerimden geriye viran bir gönül kaldı.
Küskün hayat,küskün düşlerim umuda.
Zaman her adımda benden beni aldı.
Çareler mi?...Zincirlenmiş söküp alamıyorum,
Pembe düşlerimi gecelerimden çalamıyorum.
Adım adım dolaşırken hasret bahçesin de,
Korkularıma yenildim artık yaşayamıyorum.
Yıldız yıldız yaşayan çocukluk düşlerim hani,
Hani nerede insanlara olan güvenim.
Ben aldatmayı bilmem aldanmayı öğrendim.
Kabus dolu karanlıklara çığlıklarımı gömdüm.
Toprağa bakar oldu gözlerim,
Yaşamak isterken yarınları,ölümü özlerim.
Kırılmaz sanırdım kanatlarımı...Kırdılar,
Yorulmaz sanırdım yüreğimi...Yordular.
Yinede hayattayım işte nefes alıyorum,
Her gün kendi mezarıma toprak atıyorum.
Mahpus sevdam,sevdayla yoğrulmuş hamurum,
Tek başımayım,hayatı tek tabanca yaşıyorum.
Göğsümde kaç ihanet patladı,
Kim bilir yüreğim kaç ihanetle yenildi.
Gök yüzünde bir yıldız var şimdi dertleştiğim.
Birde kağıt kalem sessizce ağlaştığım.
Hani hani nerede yaşanası günlerim,
Çaldılar mı yoksa içimdeki sevgiyi.
Yoksa yaralarım mı dağlanıyor....
Bilmem nedendir bu kaçış,bu sabırsız gidiş,
Nedendir acep bu zamansız serzeniş.
Zaman sarar diye bekledim yaralarımı,
Nafileymiş özlemek,beklemek yarınlarımı.
Her acının üstünde bir kambur yeni acılar,
Gelen her gün koynunda yeni bir sevda saklar.
Son baharın son demidir,artık ölüm daha yakın,
Yinede yenilmedim,yenildiğimi sanmayın sakın...
Dönüp geriye bakacak cesaret yoksa da,
Umut tar yaşamayı sevdim hayallerim yansa da.
Bilmiyorum söker mi benim hayatımda şafak,
Yoksa hep böyle karanlıkla mı boğuşacağım.
Mahpus sevdam bir vicdana sığmıyor.
Mahpus düşlerim artık gecelerime gelmiyor.
Hayat karanlık yolda yürümek gibidir,
Yüreğimde duygular mahpusluğa asidir.
Asiyim,asi doğdum,ihanetlere asi öleceğim.
Böyleymiş kaderim hainlere hep asi kalacağım.
Elimi ayağımı çekerken hayat denen oyundan,
Bir vasiyetim bile yok,bir dileğim olamaz,
Yasamayı bilmiyorsam,mutluluğa nasıl yabancıysam,
Ölmeyi de beceremeyecek değilim elbette
Umutlarım soldu,hayallerim yandı,düşlerim kaçtı,
Bir nokta koydum acılara,ellerim bir tetikte,
Unutulmak kaderdir benim gibi yaşayana.
Saygıyla eğiliyorum benimle aynı kaderi paylaşana.
Veda değil bu sadece hoşçakalın diyorum insanlara,
İşte şimdi veda ediyorum tüm acılara.
Ellerim titremiyor tetiğe basarken,
Bir fatiha okuyun arkamdan ne olur?
Hep acı verdiniz bana. Ağlattınız yaşarken...

Hiç yorum yok: