كان يوما سعيدا وممتعا. فكم كانت عائشة فرِحة وهي. تتصفح كتبها الجديدة. إنها لم تكن تتوقع أن أحلامها تتحقق بهذه السرعة. لقد كانت عائشة بلغت مناها. كانت تهمس إلى نفسها في ابتهاجٍ. فتقول يا لحسن حظي! ترى هل كنت أكثر من سائحة! كنت شخصا غرِيبا في هذه المدينة بالأمس. فجمعني القدر هنا بفتاة لم تكن بيني وبينها صلة من قبل. استقبلتني بحفاوة وضيفتني في بيتها. وساعدتني بأقصى إمكاناتها. وخصصت لي أسرتها حجرة في بيتها.
Çok hoş ve mutlu bir gündü. Ayşe, yeni kitaplarının sayfalarını çevirip göz atarken ne kadar da mutluydu. O, hayallerinin bu kadar çabuk gerçekleşebileceğine inanmıyordu. Ayşe muradına ermişti (amacına ulaşmıştı). Sevinerek kendi kendine mırıldanıyordu: Ne kadar da şanslıyım, diyordu. Yahu ben sade bir turisttim! Daha dün, bu kentte yabancı biriydim. Kader beni burada bir genç kızla karşılaştırdı, oysa daha önce aramızda hiçbir ilişki yoktu. Beni sıcak karşıladı, evinde konuk etti. Ve bütün imkanlarıyla bana yardım etti. Ailesi bana evinde bir oda tahsis etti.
Pazar, Ağustos 03, 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder