Perşembe, Nisan 03, 2008

Hacı Abdurrahman Efendi İRŞAD FAALİYETLERİ

Hacı Abdurrahman Efendi hiçbir zaman büyük, küçük, zengin, fakir, şehirli, köylü ve grup ayrımı yapmadan tebliğ ve irşad faaliyetini sürdürmüştür. Herkesle en güzel şekilde ilgilenmiştir. İster gece, ister gündüz olsun, gelenleri hiçbir zaman geri çevirmeyerek dertlerini dinlemiş, mümkün olan maddi ve manevi yardımı yapmıştır.
Hacı Abdurrahman Efendi irşad görevi sırasında birçok çilelerle karşılaşmışr ve hepsine göğüs germitir. Ülkemizde fetret devri diye hatırlanan devirlerde büyük zorluklar çekmiştir. Hacı Abdurrahman Efendi’nin dükkanında birçok defalar Kur’an-ı Kerimler alınıp yakılmış, bunları bulundurduğu için ifade vermek zorunda kalmış ve bunları sattığından dolayı kısa süreli hapse girmiştir.
Hacı Abdurrahman Efendi’nin tarikat anlayışında keramete pek itibar yoktur. “En büyük keramet istikamet üzere yaşamaktır,” buyurarak müntesiplerine daima Kur’an ve sünnete bağlı bir hayat yaşamalarını tavsiye etmiştir.




İLME, EĞİTİME VE ALİMLERE VERDİĞİ ÖNEM
Alimlere ve ilme çok büyük önem vermiştir. Evlatlarına yaptığı vasiyetinde alimler için söylediği “Din ulemasına gayet tazim ve hürmet ediniz, onlarla konuştuğunuz zaman güler yüzle dualarını celbediniz.” sözü çok dikkat çekicidir.
İlme verdiği önemi yine evlatlarına yaptığı vasiyetinde de görebiliriz. Evlatlarına şöyle vasiyet eder; “Hiç olmazsa evlatlarınızdan birine, dini ilimleri tahsil ettiriniz ki, evleriniz harabe olmasın.”
Müntesiplerine de, israftan azami derecede korunmayı, ifrat ve tefrit dengelerini koruyarak, orta hal üzere yaşamayı tavsiye etmiştir. Cemaatini, yaşayışlarında Rabb’imizin koyduğu hududu aşmamaları hususunda sürekli ikaz ederdi.
Sosyal faaliyetlerden de hiç bir zaman uzak kalmayan Hacı Abdurrahman Efendi, cemaatinin bu gibi müesseselerden olan vakıf kuruluşlarında bulunmalarını, bu müesseseleri tekrar canlandırmak için ellerinden gelen gayreti sarf etmeye teşvik ederek, her zeminde mücadele ve tebliğde bulunmalarını tavsiye ederdi.
İslam davası için hiçbir mali fedakarlıktan kaçınmamıştır. Bir misal vererek bu hususu ifade etmek isteriz. O günün şartları gereği Milli Nizam Partisinin kuruluş faaliyetleri içerisinde bulunmaları için cemaatini teşvik etmişti. Bu faaliyet için bir miktar para lazım olmuştu. Bunun temini için eşraftan bazılarına haber yollayarak yardımcı olmalarını istedi. Müntesiplerinden zengin bir zat beklenenin çok altında bir meblağ gönderince, onun parasını iade ederek, aldığı emekli maaşının tamamını bu hizmet için vermiştir.
Hacı Abdurrahman Efendi'nin hayatını daha güzel kavrayabilmek için, müntesiplerinin onun hakkındaki hatıralarını zikretmek gerekir. Çünkü onlar birlikte geçirdikleri bir ömür boyunca, bir çok hadiseye şahit olmuşlardır. Günümüzdeki gibi kayıt cihazlarının olmadığı devirlerde bu nakiller çok büyük önem taşımaktadır.

Hiç yorum yok: