Cuma, Mart 28, 2008

Şah Ali Hüsameddin [ K. S. ] HAYATI




Şah Ali Hüsameddin (K.s.) , Osman Sîraceddîn (K.s.) 'nin torunu olarak 1857yılında Tavîle'de doğmuştur ve 1938 yılında dünyasını değiştirmiştir. Tavile'demedfundur. *
O da babası ve dedesi gibi Hüseynîdir. Soyu şu şeceresi ile iki cihan serveri Hz.Muhammed(S.A.V.)’a ulaşmaktadır : Şeyh Muhammed Ali Hüsameddin bin Muhammed Bahaaddinbin Osman bin Halid, bin Abdullah, bin Seyyid Muhammed, bin Seyyid Derviş, binSeyyid Müşref, bin Seyyid Cum'a, bin Seyyid Zahir (ki bu zat Na'im cenneti iIemüjdelenenlerdendir), şehidlerin Efendisi Hazreti Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib(R.A.).
Osman Sirâceddîn-i Tavîlî (K.s.) kanalıyla süren Hâlidiyye Kolu, oğluMuhammed Bahâeddîn (K.s.) 'den sonra Şeyh Ahmed Nureddin(ks).ve bu dönemdepostunda torunlarından olan Şeyh Muhammed Ali Hüsami Sani ile devam etmektedir.Bu silsilenin ülkemizde neşv ü nemâ bulmasına vesile olan Muhammed SaidSeyfeddin (K.s.) Muhammed Kadri Hazin (K.s.) ve Alâeddin Fersafi (K.s.) deemaneti O'ndan devralmıştır. **
Menkıbeleri :
Seyyid Muhammed Kadrî (K.s.)anlatıyor:
"Bir sabah namazını Şahımız Hz. Ali Hüsameddin'in arkasında kılıyorduk. Hz.Şah'ın baba ve anneden Seyyid olduğu hakikatını mânen gördüm. Namazdan sonrasohbete müsaade eden Şah'a arzettim:
"- Şimdiye kadar Hz. Şahın yalnızanne cihetinden seyyid olduğu söylenmekte idi. Lütuflarınızla Hz. Şah'ın pedercihetinden de seyyid olduğunu gördüm."
- "Evet, elhamdülillah öyledir.Seyyidlik, ecdâdımız Seyyid Battal Gazi'den geliyor. Açıklar ve iddia edersem,çok yanlış kişiler de seyyidlik davasında bulunacaktır. En doğrusu, Allahyanındaki seyyidlik makbuldür." buyurdu." (Şeyh-i MeczûbMuhammed Saîd Seyfüddin, İhsan Yolu(Gönül Sultanları ve Hak Sohbetleri adlıkitap içinde), Çeviri: Çelebi Süleyman Kaya, Ankara,1996, s.26.)
Yine Şeyh-i Meczûb anlatıyor:
"Melekûtta Hz. Resul (a.s), Şahım Muhammed Ali Hüsameddin'e (K.s.) buyurdu ki;"Sen ve senden salavat isteyenler vitr namazından sonra binlerce Sallallâhuale'n Nebiyyi ve âlihî salavât-ı şerifesini okusunlar." Birkaç gün sonra yinesohbetlerini müşahede etiim. Hz. Şah Hüsameddin taliplerin bu zamanda başkameşguliyetleri de olduğundan, bu salavat miktarının azaltılmasını recâ etti. Hz.Resul (a.s) buyurdular ki ;100 kere okusunlar, 1000 kere okumuş gibi kabulederim."(Şeyh-i Meczûb 108-109)
Şeyh-i Meczûb Muhammed Saîd Seyfüddin (1289-1331) (K.s.), Muhtasaru's -Sülûk ve'l ihsan fî Beyâni'l-Vüsûl ilâ Meliki'l-Mülük ve Tarikatu'l-Hâcegân adlıeserinde anlatılıyor:
"Şahım Şah Muhammed Ali Hüsâmeddin, zehirli engerek yılanının soktuğu bir kişiyenazar ederek derhal zehir acısı ve şişkinliğini yok etmiş ve hasta ömür boyuncayarasından acı çekmemiştir. Hâlbuki, bu cins zehirli yılanların soktuklarınadiren iyileşse bile her sene nükseder." (Şeyh-i Meczûb MuhammedSaîd Seyfüddin, İhsan Yolu(Gönül Sultanları ve Hak Sohbetleri adlı kitapiçinde), Çeviri: Çelebi Süleyman Kaya, Ankara,1996, s.10.)
Bir Tavsiyesi:
"Taliplere müslümanlara layık olmayan işlerden sakınmalarını ve şer'i emirleribildirmelerini ve iyilikle nasihat etmelerini tavsiye ederiz."(Şeyh-iMeczûb.22)İrşâdı:"Hüsâmü'l-Hakki ve'd-Dîn" unvanıyla anılan Şah Ali Hüsameddin (K.s.) Hazretleri,devrinin kutb-u zamanıydı. Alemin kalbinde mutasarrıf idi. Âlî kuvvet ve cezbesiuzak yerlerden de cezbeder, uzak ve yakını bir ederdi. Onu anlatan bir Farsçabeyit şöyledir:
" Hüsâmü'd-Dîn emânâ hâifîn, kutb-i yakîn est,
Kef-i feyyâz-i ihsân est çi mevc-i bahr-i ummân est."
(Korkanların güvendiği ve yakîn kutub Hüsameddin'dir,
Feyz dağıtan bir eldir, Umman denizin dalgaları gibi...) (sayfa26)"
Halifelerine İmam-ı Rabbani (K.s.) 'nin Rabbânî Hatme adıyla anılan hatmesini veHâcegân Hatmesi 'ni verirdi.(sayfa 116-117)
Unvanları:
Silsilenâmede Şah Ali Hüsameddin (K.s.) şu unvanlarla anılır:
eş-Şah Muhammed Ali el-Mulakkab bi-Hüsâmi'l-Hakki ve'd-Din (Kuddisesirrahu'l Metîn.)
El- Mütehalliki bi-ahlâki'l -Mustafaviyye ve'l mütehalli'-i bi-hil'ati'l-velayeti'l-Osmaniyyeve'l-Bahâiyye.
Sâhibü'l-ahlâki'l-mardiyye ve'n-nefsi'l-kudsiyye,
Sâhibü'l-füyûzâti'l-üveysiyye ve'l-himmeti'l-Geylâniyye,
Sultânü'l-evliyâ,Merkezü'l-fukarâ ve'l-ulemâ,İmâmü'l-vasılîn,Halîfetü Seyyidi'l - Enbiya,
Şeyhü'l-enâm ve melceü'l-İslam,
Muhyi's-sünneti ve't-tarîkati ve'l hakîkati ve'd-dîn,
Şeyhinâ ve vesîlatinâ ilallâhi'l-Meliki'l-Mübîn,
(Abdullah Fârûkî el-Müceddidî, "Silsile-i Sâdât", İslâm'daZikir ve Râbıta. FİAV Yayınları, Ankara, 1997. s.245.)
Seyyid Muhammed Kadrî Hazîn'in Dîvân-ı İrfân Hayret-i Hayrân adlı dîvânındayer alan bir şiirin tercümesi şöyledir:
"Şâhım (Muhammed Ali) Hüsamüddin azim bir bedirdir.
Kudsi kuvveti çürümüş kemikleridiriltir.
Hoşlukla gönülleri parlatan çokşafaklı Şah Alî , Sübhan ile mesttir.
Evet, Mutlak Nûr'un mazharı Şâh Alî , Hak sohbetinin mestidir.
Âsaf'ın vezirler arasında belirdiğigibi, üstün cevherli Şah Ali şüphesiz
Hz. Muhammed'in (s.a.v) , SüleymanPeygamber Efendimiz (s.a.v) sultanlığında seçilmiş Âsaf'ıdır.
Pür-nûr ve sırlı gavsimiz, yüzlerce Rüstem'den heybetlidir.
Gönlümüzü kristal inci yapan Şâh-ıBuhâra Ali.
Şuâsı arş-ı azîme giden, kalbimizi câma rehîn eden o şâhı nasıl vasfedeyim?İmâmıRabbâni Ali..
Medih ve evsâfın ne kadar söylense de tükenmez.
Fikir ve şuurum yok oldu gitti de ,sen her zaman şahsın yâ Ali.
O güzel boyunun vâsıfıyım. Daima gözlerimde dergahında ruhuna pervendeyim,Hazret-i Mevlana Ali.
Mübarek Ruhu, siyah kalplere saykal , can eltâfına cevherdir, Şah-ı OsmâniAlî...
Gönüllere nimet, inatlara hikmet , çok şevketli sultan... Kalplerin kâşifi Alî."
(Şeyh-i Meczûbsayfa 181-183)
Tesirleri:
Hâlidiyye'nin Osman Sirâceddîn-i Tavilî (K.s.) kanalıyla süren bu kolu, biryandan Irak'ta sürmekle birlikte, diğer yandan Muhammed Said Seyfeddin (K.s.)Muhammed Kadri Hazin (K.s.) ve Alâeddin Fersafi (K.s.) kanalıyla daTürkiye'de sürmüştür.
(*)Bir çokevliyanın yer aldığı en geniş kaynak durumundaki Evliyalar Ansiklopedisi'ndeŞah Ali Hüsameddin (K.s.) ayrı bir bölüm olarak yer almamakta, ancak bir yerdeŞeyh Muhammed Ali Tavili şeklinde künyesi geçmektedir.(Evliyalar Ansiklopedisi-IX,s.97.)

Hiç yorum yok: